Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BABA

Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz. Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz. Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır. Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulan

TURİZM ŞURAS

Sayın Prof. Numan Kurtulmuş işe başlarken, turizmden hiç anlamadığı, sorunlarını hiç bilmediği söyleniyordu.. Hâlbuki bilenleri dinlemeyi ve bilgiyle yürümeyi tercih etmesi akıllıca davranış olarak görüldü. Ayrıca; 8 Bakanı toplayarak, üçüncü turizm şurasını düzenlemesi, kim ne derse desin bana göre alkışlanacak bir hareketti. Turizmi dinamitleyen bir iktidarın, yerdeki sektörü ayağa kaldırma görevini Prof. Kurtulmuş'a vermesi isabetli bir karar... Ancak, eldeki  verileri değerlendirmek zorunda kalacak olan Sayın Prof. Kurtulmuş'un şanssızlığını da görmek lazım. Çünkü onu göreve getiren iktidarın genel yapısı ve turizme bakışı genel olarak bilinmektedir. İlgili bakanların toplantısı ile turizm şurasından çıkacak kararların, kanayan yaramıza merhem olacağı inancı yaygındır. Turizmin olmazsa olmazlarını peşin peşin kabul etmemiz gerekir. Turizmin dinamik yeni bir yol haritasına ihtiyacı vardır... Dünya konjektörüne göre Turizm sektörü çok ciddi bir sınavdan geçiyor ve yaşan
Resim
ALANYA”DA TURİZMİN GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNMAK AMACIYLA EĞİTİM SEFERBERLİĞİMİZİN 2, OLAN RESİM EĞİTİMİ 05.NİSAN.2017 TARİHİNDE VAKIF EĞİTİM SALONUMUZDA BAŞLAMIŞTIR. KAYITLARIMIZ VAKIF BİNAMIZDA DEVAM ETMEKTEDİR GÖSTERİLEN İLGİYE TEŞEKKÜR EDERİZ.
Resim
İNGİLİZCE ÖĞRENMEYİN KALMASIN ! ALANYA”DA TURİZMİN GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNMAK AMACIYLA EĞİTİM SEFERBERLİĞİMİZİN (1, OLAN 10 GÜN/40 SAATE) İNGİLİZCE ÖĞRETİSİ S EMİNERİ YOĞUN İLGİ ÜZERİNE 2. KEZ TEKRARLANACAKTIR. KATILMAK İSTEYENLERİN VAKIF BİNAMIZA 2 ADET FOTOĞRAF, NÜFUS KAĞIDI ÖRNEĞİ VE BİR KEREYE MAHSUS OLMAK ÜZERE 100.-TL BAĞIŞ YAPARAK KAYIT YAPTIRA BİLİRLER ADRES :  ATATÜRK EVİ KARŞISI MİMARLAR ODASI ALTI ALANYA  TEL . 5191910 0537 7451277

KADIN VE ERKEKLER ARASINDAKİ FARKLAR

Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar *Erkeklerin kontrol etmeye yönelik çabaları vardır. Erkek, kontrol elinden kaçtığında öfkelenir.Kadın sonuca odaklanır, sonu iyi biten her şeyden memnun olur. Örneğin arabayla giderken erkek yolu başkasına sormaz, ille de kendisi bulmaya çalışır. Kadın ise birine danışmakta sakınca görmez. Kadınlar! Erkeğin gözünüze girmesine izin verin. *Kadınlar çözümden çok dinlenilmek ister. Kadın erkeğe bir sorununu anlatıyorsa dinlesin ister. İstediği, erkeğin çözüm önerisi sunması değildir. Oysa erkek hemen bir çözüm yolu sunar. Kadın hayal kırıklığı içindedir çünkü erkek onu dinlememiştir. Erkek hayal kırıklığı içindedir çünkü harika önerisi ciddiye alınmamıştır. Erkekler! Kadınları sadece dinleyin. Anladığınızı gösterin ama çözüm yolunu sadece o isterse gösterin. *Kadınlar sorunlarını arkadaşlarına veya eşlerine anlatarak çözmeye çalışır, erkekler ise kendi kabuğuna (mağarasına) çekilerek. Kadınlar erkeğin bu isteğini görmezden gelir ve onun kabuğun

GENEL MÜDÜR VE AŞCI BAŞI (Chef de Cuisine)

GENEL MÜDÜR VE AŞCI BAŞI (Chef de Cuisine) Son günlerde sık sık göndeme gelen 5 yıldızlı otellerde çalışanların ortalama ücretlerinde aşçıbaşılar genel müdürlerle yarışıyor olması, sektörde bir çok olumsuz yönde aldığım yazı ve şikayetlere açıklık getirmesi ve bu işe son noktayı koyacağını düşünerek; Otel Genel Müdürleri, işletmelerini, şirketlerinin vizyon ve misyonu ile paralel stratejiler ile yönetmek üzere, şirketin belirlediği kurallar ve politikalar çerçevesinde, yetki ve sorumluluklarla donatılmış kişiler olarak tanımlayabiliriz. Aşcı Başı (Chef de Cuisine), mutfakta çalışmaları yöneten, yönlendiren ve koordine,   organize eden kişidir. Genel Müdürün görevlerine göz atacak olursak; Temel olarak Otelin tüm faaliyetlerini en mükemmel şekilde yönetiminden ve otelin misafirleri, personeli devlet kurumları, eğitimciler ve genel olarak tüm çevresiyle olan ilişkilerinin etkili ve başarılı bir biçimde yürütülmesinden sorumludur. Genel Müdüre bağlı departmanlar:

TURİZMDE MARKA NASIL OLUNUR?

Ülkemizin deniz turizmi, kültür turizmi, inanç turizminin yanı sıra alternatif turizm (sağlık ve termal turizmi, kış sporları dağ ve doğa turizmi, yayla turizmi, kırsal ve eko turizm, kongre ve fuar turizmi, kruvaziyer ve yat turizmi, golf turizmi, v.b) gibi turizm türleri açısından da eşsiz imkanlara sahip bulunmaktadır. Söz konusu bu turizm kaynaklarının belirli bir kriterlere göre planlanması ve planlama yapılırken de, turizm çeşitliliğinin gelişimine göre turizm bölgeleri, turizm kentleri ve eko turizm bölgeleri oluşturulmalı bunların tanıtımı göz önüne alınarak turizm potansiyeli bulunan bölgelerin diğer alternatif turizm türleri ile cazibesi artırılmalıdır. Belli bir bölgeye yatırım yapan yatırımcı diğer alternatif turizm çeşitlerinden yararlanarak bu alanlarda yatırım yapma fırsatı sağlanmalıdır. Tabi bunların cazip hale gelmesi içinde; Dış turizmin yanında iç turizme de önem verilmeli, bu yönde çalışmalar yapılmalıdır. Bunun yanı sıra turizm sektöründe sürekli eğitim, müşt

ALANYA İÇİN TURİZM ÇEŞİTLERİ-8

Resim
RAFTİNG TURİZMİ Ülkemizdeki akarsuların büyük bölümü "akarsu turizmi" olarak tanımlanan rafting, kano ve nehir kayağı için çok elverişlidir. Zengin doğal kaynaklarına sahip olan Türkiye su sporları (rafting, kano ve nehir kayağı) için ziyaretçilerine önemli bir akarsu turizmi potansiyeli sunmaktadır. Ülkemizdeki tarihi, arkeolojik, kültürel ve otantik değerlerine entegre olan akarsu turizmi, çevrenin ve diğer turizm çeşitleriyle bir bütün oluşturmaktadır. Doğa turizminin önde gelen dallarından biri olarak akarsu turizmine yönelik ülkemizin sunduğu bu büyük potansiyelin geliştirilmesi ve geniş kitlelere hitap edecek şekilde tanıtımının yapılması önem taşımaktadır. Büyük yatırımlar gerektirmeyen akarsu turizmi, çevrenin tarihi, arkeolojik, kültürel, otantik değerleri ve diğer turizm çeşitleriyle bir bütün oluşturmaktadır. Bu nedenle, nehirlerimizin akarsu turizmi potansiyeli incelenirken, çevresinde yer alan ve entegre bir şekilde geliştirilebilecek diğer turiz

ALANYA KELOPATRA SAHİLİ

Resim
ALANYA KELOPATRA SAHİLİ Kelopatra Sahili, kimileri için bir avuç çakıl taşı, biraz deniz kıyısı kimileri için ise illa ki Rant Kapısı !!! Benim için ise bir sahilden daha fazlası... Kelopatra Sahili dolunayda bir şiir, okulu kırıp da gelen öğrencilerin şarkılarının neşesi, her hıdrellez dileklerini taşların üzerine resimleyen genç kızların sırdaşı, uzak şehirlerden tatil yapmaya gelen vatandaşlarımızın ücretsiz denize girdiği, sevgilinin yanağına kondurulan bir kaçamak öpücüğün sıcaklığı, annesine nasıl daldığını gösteren bir evlada bakan iki gözün endişesi , soğuk günlerde üzerinde yakılan isyan ateşi, sıcak günlerde denize karşı içilen bir birayla yenen fıstığın tadı-tuzu, sabah yürüyüşlerde size eşlik eden kulağı küpeli sevimli bir köpeğin dostluğu, yaşama alanlarına müdahale ettiğimiz için oradan oraya koşturan kertenkelelerin telaşı, yaptığımız kumdan kaleleri hırçın dalgalar yıktığında tekrar, tekrar yapmak için gösterdiğimiz direnç, amatör balıkçıların olta

ALANYA İÇİN TURİZM ÇEŞİTLERİ-6

Resim
Hava Sporları Alanya için uygulana bilir turizm çeşitlemesi içerisinde kullanılabileceklerin başında; Yamaç paraşütü, Yelken Kanat, Planör, Paraşüt, gibi hava sporları, Yamaç Paraşütü sporu; ilk bakışta serbest atlama paraşütüne benzeyen bir paraşüt ile uçak yerine, yüksek bir tepeden koşulmak sureti havalanmaktır. Eğimli ve yüksek bir tepeye açık olarak serilen paraşüt, pilotun koşmaya başlaması ile hava ile dolar ve pilotla birlikte havalanır. Uçuşların süresi kullanılan malzemenin performansı ve pilotun tecrübesine bağlı olarak kilometrelerce /saatlerce sürebilir. Tek kişi olabileceği gibi iki kişilik ( tan dem ) kanatları da vardır. İlk denemesi 1940'lı yıllara uzanan yamaç paraşütü günümüze kadar pek çok değişiklik göstermiş, uçuş süresi ve güvenliğini artırıcı yapısal gelişme kaydetmiştir.İlk yamaç paraşütü serbest atlayış paraşütüne benzemekteydi. Zamanla değişiklik göstererek basınca dayanıklı olma özelliği yerine yüksek kaldırma gücüne sahip aerofil yapıya

ÖFKELENİNCE NEDEN BAĞIRIRIZ?

Yaşlı bir ermiş öğrencileri ile gezinirken nehir kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık

“Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünün acı gerçeği..

Resim
Türkiye ABD mısır stoklarını eritsin ve margarin satsın diye Demokrat Parti zamanında iyice kucağa oturtuldu. Zeytin ağaçları yok edilmeye başlandı ve hala devam ediliyor…“ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN ” türküsünün acı gerçeği; Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan’ dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir. Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır. ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracatını keşfetmiştir. Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).Buna koşut olarak Türkiye’de ilk mar

“Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünün acı gerçeği..

Resim
Türkiye ABD mısır stoklarını eritsin ve margarin satsın diye Demokrat Parti zamanında iyice kucağa oturtuldu. Zeytin ağaçları yok edilmeye başlandı ve hala devam ediliyor…“ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN ” türküsünün acı gerçeği; Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan’ dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir. Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır. ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracatını keşfetmiştir. Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin

ANTALYA’NIN SÖNMEYEN ATEŞİ: YANARTAŞ

Resim
Yanartaş Dünyada en çok turist çeken ülkelere baktığımızda ülkemiz altıncı sıradadır (2014). Kuşkusuz ülkemiz ev sahipliği yaptığı geçmiş medeniyetlerin ihtişamlı tarihi yapılarının yanında, binlerce yıllık süreçlerin mozaiği, eşsiz doğal yapıları ve deniz turizmi ile yüksek ve gelişime açık turizm potansiyelini ortaya koymakta ve bu listede ilerilere gideceğinin işaretlerini vermektedir. Ancak bundan daha da önemlisi ülkemizin dört bir yanının tüm yerleri her geçen gün yeni sürprizleriyle bizi şaşırtarak yeni yerler, yapılar karşımıza çıkarmakta ve bizleri kendisine hayran bırakmaktadır. Malabadi Köprüsü, İshakpaşa Sarayı, Pamukkale Travertenleri, Karadeniz’in yemyeşil yaylalarını dört bir yanın sayısız güzelliklerinden birer örnek olarak verebiliriz. Ve bunlardan birisi de Antalya ‘da bulunan ve Eski Yunan dönemindeki insanların bile aynı günümüzdekilerin dediği gibi asırlardır yanıyor dediği Yanartaş ‘tır. Yanartaş Antalya’nın kemer ilçesinde ismini de kendisi verdiği Çı

YAŞAM VE MUTFAK

Resim
Yaşam bir mutfaktır aslında... İçinde en güzel malzemeyle, en güzel yemeği pişirmeye çalıştığımız bir mutfak... Kiminin tas-tamamdır her şeyi, kimi komşudan ödünç alır kâseyi. Kimi taklit pişirir, kimi kendi yaratır; kiminin de yedikleri “ayaküstü” kalır. Kimi mutfak iştah kabartır, kiminin yanık kokusu komşu ağlatır. Kiminde üç öğün aynı aş; kimi çeşit çeşit,her öğün ayrı tas.. Kimi pişirir yemeği; acele,tatsız,tuzsuz.. Kimi neye dokunsa, sanattır kuşkusuz.. Siz mutfağınızda nasılsınız?.. Alanya, 18.Şubat.2017 05.19

YAHUDİLERDEN BİZE KALAN BAZI SÖZLER…

Resim
ANLADIYSAM ARAP OLAYIM : Efendimizin, sallallahü aleyhi ve sellem, Arap olmasından dolayı Araplık üzerinde Efendimize, aleyhisselam, hakaret ettiler, kin kustular… Yahudiler bunu söyledi ama bizler de düşünmeden, taşınmadan nereye varacağını hesaba katmadan şuursuzca aldık ve söyledik… KARA FATMA : Beyaz yüzlü nur yüzlü Hazreti FATMA, radiyallahü anha, ANNEMİZ VE TESETTÜR İÇİN GİYDİĞİ KARA CİLBAB-I ŞERİFE hakaret olsun diye bir böceğe KARA FATMA dediler. Maalesef bizler de aynısını demeden çekinmedik. Hâlâ da cahilce demeye devam ediyoruz… TÜÜ KAKA : Büyük komutan, büyük sahabe ve yahudilerin en çok nefret ettiği sahabelerden biri, Hazreti KAKA, radiyallahü anha izafeten; Yahudiler çocuklarını lavaboya götürdüklerinde, çocuklarının yaptığına “KAKA” dediler. Bizler de hiç araştırmadan aynı kelimeyi ayna şey için kullandık. Hâlâ da kaka demeye devam ediyoruz… Kara kedileri, köpekleri ARAP! ARAP! diye çağırdık! Oysa hakiki Araplar beyaz, çok güzel insanlardı. İs

TURİZMDE EĞİTİMİN ÖNEMİ

Resim
TURİZMDE EĞİTİMİN ÖNEMİ Uluslararası turizm pazarından daha fazla pay almak ve marka olmak isteyen ülkelerin, fiyat dışındaki unsurlara bağlı olarak rekabete girişmesi, modern turizm anlayışına sahip olmak gerekir. Ekonomik gelişmenin başında, kalkınmanın itici gücü olarak kabul edilen bacasız sanayi olarak, turizm sektörünün geldiği kaçınılmazdır. Bu anlamda turizm hareketlerinden daha fazla pay alabilmek için kalkınmakta olan ve kaderini turizme bağlamış ülkelerde turizm işletmelerinin sayı ve kapasiteleri hızla artırmaya başlamıştır. Sektörsel anlamdaki bu hızlı gelişme trendiyle birlikte son yıllarda ülkemizde de hızla artan tesis ve yatak kapasitesi ile sağlanan hizmet çeşitliliği beraberinde, meslekî eğitim almış nitelikli personel sorununu gündeme getirmiştir. Turizm sektörünün insana hizmet özelliği göstermesi nedeniyle, turizm sektöründe genel anlamda eğitilmiş nitelikli personel ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Modern turizm anlayışının gerektirdiği hizmet kalitesin